Sınırlı Düşüncelerle Nasıl Sınırsız Bir Hayat Kurulur?

Sınırlı Düşüncelerle Nasıl Sınırsız Bir Hayat Kurulur?
Eskiden beri süregelen inançlara, düşünce kalıplarına, sözümona adetlere, tabulara, kurallara (hem de en afillisinden “toplumsal” kurallara) cümleten alışığız.
Peki hiç düşündünüz mü bunların ne kadarı bizim için doğru ya da gerçek?
Biri için felaket olan şey diğeri için bayram olabiliyor. Olay aynı ama tepkiler farklı. Herşeyi bize söylendiği gibi kabul etmek yerine kendi doğrularımızı bulmak bir çoğumuza zor geliyor.

Bi bakının yahu bu mantıklı mı? Ben bunu istiyor muyum? Bu konudaki gerçek fikrim nedir benim? Başkalarının doğrularıyla yaşanan hayat gerçekten benim hayatım mı? Benim doğrularım ne diyor?
Eee öyle ya atalarımız söylemiş söyleyeceğini, bizim düşünmemize gerek kalmamış konu kapanmış. Sonra da bi bakmışız mutsuzmuşuz, başka hayatlara bakıp iç çeker olmuşuz…
Aç gözlerini Mükemmel Varlık! (bakma öyle yahu sana diyorum işte)
Sen ne istiyorsun? Ne düşünüyorsun? Neye inanıyorsun? Ne hissediyorsun? Hayallerin nasıl bir bak…
Elalem ne der diye yaşın geçmeden(!) evlenip çoluk çocuğa karışmak, evli birine uygun(!) giyinmek (o nasıl oluyosa artık), etraftaki insanların onaylayacağı bir işte çalışmak zorunda mısın?
Neden bir bebek evlilik dışı olunca tü kaka oluyor da evlilik dahilinde olunca kutsal ve masum? Bebek aynı bebek değil mi? Bebeği yapanlar aynı insanlar değil mi? Bir imza mı karar veriyor her şeye?
Neden doktorluk iyi bir meslekmiş de şarkıcılık değilmiş? İkisi de farklı bir şekilde insanlara hizmet etmiyor mu?
“Şöyle adam akıllı bir meslek seç kendine evladım.” Ben Yaşam Koçu oldum diye adam mı olamadım yani?
Peki okullarda istemediği bölümleri okuyan gençler? Onlar ne verebilecek bu dünyaya, daha da önemlisi kendilerine?
Hadi şimdi al eline kağıdı kalemi, hayatında neleri sorun olarak görüyorsan yaz. Ve o konuda ne istiyorsun, ne düşünüyorsun, ne hissediyorsun, sana söylenenler gerçekten senin doğruların mı hepsini tek tek yaz. Ve düşün; sen mi daha önemlisin, yoksa etrafındaki “birileri” mi?
Nasılsa herkesi birden memnun edemeyeceksin ne yaparsan yap, öyleyse sen de kendini memnun etmekle işe başla. Kurtul düşüncelerindeki tüm sınırlardan. Hani derlerdi ya büyüklerimiz “şeytan icadı” diye. Hah işte şimdi hayatımızdaki birçok şey de “insan icadı”. Yani başkalarının icat ettiği, bizim de kuzu kuzu peşinden gittiğimiz şeyler… Hadi şimdi onları boşver, kendi icatlarını kullan!
Sınırlı düşüncelerle sınırsız hayat olur mu? Beklesinler canım belki bir gün olur :)

Selestia Hülya Karayel

Bir yanıt yazın